denemeler
BOLUM 2
Ortanca olmak avantajli oldugu kadar dezavantajli durumdur.
Turk toplumu olunca,evin buyugu de abisi olunca ister istemez evin goz bebegi oluyor.
kendine itiraf etmekten kaçinsada, cocuklugu boyunca oyle de hisetti oldum olasi
Belki ayni cinsten dogmamis olsa,ikinci cocuk kontenjanini kiz olarak doldurabilmis olsa,
kendi adina, yine bir ayricalikli bir durum yaratabilecegini dusunurdu zaman zaman
ama o bir erkek olarak dunyaya geldi.
ardindan gelen kardesi de, evin ilk kizi olunca ikincilikten ortancaligi yatay gecis yapip, ek kontenjandan asil yedek olarak ailedeki yerini almis oldu.
1969 yazi bitmek uzereydi, ulkedeki sag sol ayrismasi tirmanirken,bu ayrim, ayrisma, kutuplasma ve sınıf catismalari toplumu etkiliyor.yeni bir duzeni donemin habercisi oluyordu.
ve bu durum icine dogdugu cekirdek ailesine, minik bir kivilcim olarak farkli bicimde dustu o aksam, yemek masasinda..
imkanlar kisitli, secme sansi az bir ortamda aile icin hayirli olduguna inandigi o kararini acikladi baba.
"insanlik icin kucuk ama adim atacak icin buyuk bir adim"o kivilcimin adi oldu o aksam.
icten ice biriken ve sizan, ötelenmislik benziniyle bulusan bu kivilcim karar.
yuregini kor alevden patlamaya hazir bir volkana donusturdugunu, o an kendi bile farkedemedi adam.
atilacak o adimda,adim atanin kendi olmadigini bu senaryodaki rolunun sadece ustune basilacak bir basamaktan oteye gitmeyecegi fikrine kapildi.
babaya olan saygi bir yandan icte yukselen öfke bir yandan onu inanilmaz sıkıyor ve vucudu alev aliyordu sanki o an.
yuzunde hissettigi sicaklik, kulaklarindaki yanmayi gercekmis gibi hissetti.
yillarca kendine itiraf etmekten kacindigi,dogumsal ayrimcilikla karsi karsiya kaldigi,yuzune sanki ilk defa carpilmiscasina ofkelendi.
İçte biriken ve yillarin ortanciligindan dogan ofke birikti birikti...
ilk olarak belki en net sekilde
yemek masasini terkedip kapiyi vurmasi yanardagun oncu puskurugu gibiydi..
peki bu karar neydi ?
Universite sinavlarindan kazanarak cikan abileri icin babalarinin tasarladigi hayat baskaydi.
Bu tasari icin odenmesi gereken bedeli de goze alip faturayi buyuk oglu haric kendini de dahil etmek uzere ailenin geri kalanina kesmeyi uygun gormustu.
bunun icin kazandigi okul hice sayilip,babanin uygun gordugu ve tasarladigi hayat icin gerekli ozel okula gitmesi gerekliydi.
Bu şu demekti ;
eve giren 1000 tl nin 500 unu ailenin bir bireyine harcamak geri kalan 500 le geri kalan 4 kisiyle bolusmek demekti.
bu yillarca surebilecek bir bedeldi ve hic adil sayilmazdi.
Özel okul masraflari bir yana baska sehirde bir hayat kurulacak ve tek basina evin kaynaklarinin yarisini somurerek, arkasinda biraktigi sehirde, ailesinin dort uyesinin imkanlarini kisitlayarak yukselirken geride kalanlarin bu bedeli odeyecek olmasini kabul edemedi adam.
mevcut durumdan mutevellit gelişen icsel kin, secimi yapana degil de yapmaya zorlanana yoneldi icte buyutulmek uzere.
Gecenin bir yarisina kadar yasadigi kucuk sehrin sokaklarinda dolasti. Arkadaslariyla kafa dagitmak istedi ama basaramadi kafasi karisik, huzursuz, mutsuz ve kirgindi.
....
"Nasil yani madem oyle beni gondersin ozel okula ben 500 lirayi yiyeyim o burda 3 kurusa talim yasasin goreyim."
"ne eksigim varki? "
"Niye o ?"
Kafasinda yankilanan o soruya somut bir cevabi yoktu.
Ve bu onu daha da sinirlendiriyordu.
gece yarisi oldu,hirsla carpilan kapinin birde donusu vardi ve bu canini dahada sıkmaya yetti de artti bile.
ayaklar geri gider vaziyette sehrin bos sokaklarinda mahalleye ulasti.adimlari dahada agirlasti icinden bir ses donup deli gibi geldigi yonun aksine kosmak istiyordu.
ama nereye gidecekti ki ?
ugradigini dusundugu haksizlik ve hala sonmeyen ofkesiyle carptigi kapiyi usulca anahtari ile acti adam.
Etraf sessizdi,
herkes yatmis olmaliydi.
isigi acmadi,
annesi,babasi yada abisiyle karsilasip ofkesinin yine alevlenmesinden cekinerek,usulca odasina gitmek istedi.
sessizce actigi kapiyi yine son derece temkinli kapadi,
tam salona giden koridordan cikip odasina geciyorduki...
sanki evden bagimsiz sonradan eklenmis gibi duran odanin kapisindan sizan soluk isiga gozu takildi.
bu babasinin henuz uyumadigina isaretti.
Karisinin binbir dirdiri sonucu o odayi herseyden kacis noktasi haline getirmisti.
baba belliki uyuyamamis ve kararinin muhasebesini yapiyordu kendi kendine.
Aksam yemeginde ogrendigi kararin yarattigi icsel infial, kapiyi vurup cikmasini saglamisti ve simdi olur ya baba cikarsa o kapidan...
oracikta dona kaldi.
ne gidebiliyordu ne kalmak istiyordu orada.
saat o kadar gec olmasa evden tekrar cikacakti belki ama yapamadi.
bu karsilasma olasiligi, karninda kramplara neden oldu.
tum aksam kafasinda dolanan
“NEDEN ?”
Sorularina net cevap almak gayesiyle icinde hissettigi ciliz cesaret ve bolca hayal kirikligi, bir an, soluk isigin sizdigi kapiya yonelmesine neden oldu istemsizce.
bir adim atti.
Soyleyeceklerini icinden gecirdi o an.
nasil baslamaliydi.
-Baba neden ben degilde o ?
Bir cok neden duyabilirdi.
kendine bile itiraf etmek istemedigi bir gercegin yuzune vurulmasi olasiligindan korktu.
-ya biz .... ?
İcinde devamini getiremedi.
Kafasi karisti ama zihninde buyudu butun sorular.
Kapiya dogru bir adim daha atti.
Derin bir nefes aldi.
Aldigi nefesle, babasinin surekli ictigi, kendi kokusuyla ozdeslesen bafra dumaninin seyrelmis dumani burnuna doldu.
Duygusallasti gozleri doldu.
Ugradigi haksizlik duygusu, otelenmis hissi icini yakti.
Ne olacaksa olsun dedi.
Fevri bir adimla kapiya yaklasti kapinin koluna uzandi..
o sirada biri bitmeden digeri yakilan bafranin,cigerin taaa dibinden gurleyen bir oksuruge donusmus sesiyle, ayak parmak uclarindan, kulaklarina kadar bir urperme hissetti bedeninde.
Sert babadan korkan cocuk urpermesi degildi bu.
Girişilecek hesaplasma sonucunda ortaya cikacak duygusal yukun agirligi sebepti bu urpermeye.
Ruh hali şuan buna hazir degildi.
Ciliz cesareti o anda söndü. Hayal kirikligini ve icindeki öfkeyi oraya kapinin önüne gömdü.
Odasina gitti.
Yatagina oturdu.
O zaman bende kendi hayatimi kendim kurmaliyim dedi.
Yillar sonra deneyecegi ilk uzaklara gitme fikri o gun yüregine düstü
Aykut Aruca
denemeler 2. bolum 2016
28 Kasım 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
SAGLAM MAGLUBIYET
SAĞLAM MALUBİYET 3 Ağustos 2014 31 aralık 2006 ……..19:00/21:00 su kuyusu nöbeti erzincan yılın son, bayramın ilk günü ve ben yine nöbet...

-
yirmi yaş kafası yol hikayesi Kaçıncı otostopumdu bilmiyorum.Aslında önemi de yok kaçıncı olduğunun ama anlatacağım olayın gerçekleşm...
-
1999 un ilk ayi bitmek uzereydi. O kadar yorgundumki. Halbuki daha 19 yasima yeni basmistim sanki emekliligi gelmis bir ihtiyar gibi bitki...
-
bugun 18 mart... canakkale... simdi oyle bir guc olsa elimde yada ne bileyim bir zaman makinasi belki.. binip gitsem. tarihin akisin...
-
AYAK IZLERI 2.BOLUM (deneme) 60 litre kapasiteli bir küvetin, arkasinda kopukler birakarak dakikada akan şaril şaril 5 litre suya karsi...
-
Kafe halleri vol 12. -Eee merhaba biz hesabimizi odemek istiyoruz. ☆buyrun kac numarali masada oturuyodunuz. -simdi soyle oldu. Biz g...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.