denemeler
BOLUM 1
uzun zamandir ic hesaplasmalariyla yuzlesmekten yaslandigini farkinda degildi adam.
uyandi... acti gozlerini...
yasadigi ciddi saglik probleminden sonra simdiki haline ulasmaktan mutlu gibiydi... daha iyiydi en azindan bugunde yasiyo olduguna sevindi bir saniyede olsa...
sonra tum agirligiyla coktu yine ustune hayat muhasebesi.
agir adimlarla odasindan cikti lavobaya yoneldi.
aynada yaslanmis yuzuyle karsilasti.
beyazlamis ve seyrelmis saclarina sismis ve yillarin izlerini tasiyan gozlerine bakti uzun uzuun.
gecirdigi agir rahatsizliktan sonra kendi basina traş olabilmek hayata karsi direnc gosterdiginin en iyi ispatiydi kendince.
oysa oyle bi adammiydi eskiden...
adi vardi,şani vardi,dostlari vardi, başi slklslnca yanina koşan insanlar vardi..
bir anda yalniz kaldigini hissetti.
hicbirini haketmedigini dusundu ici slklLdl.
dusuncelerden uzaklasmak icin itinayla basladigi trasini ayni dikkatle bitirdi.
otobuste minibuste yada gittigi bir kafede cayini yudumlarken insanlardan yayilan o aci koku onu cileden cikariyordu, gucu kuvveti yerinde olsa hala ,bir temiz sopa atacak hinci, hirsi hala icinde korudugunu hissediyor ve cogu zaman ya sabir diyip bunu gormezden duymazdan gelmeye calismak cok zor geliyordu.
aftershawe'ini sakince eline doktu, yeni kesilmis ve jiletten hirpalanmis cildine butun duydugu o rahatsiz edici kokulardan intikam alir gibi surdu.
cildinde ferahlik ve yanmayi hissetti.
yanma hissinin cok fazlasini yaslanmis yureginde hissetsede, ferahliktan eser yoktu yorgun kalbinde.
odasina dondu. onceden yikanmis utulenmis kiyafetlerinden birini giydi ve coktandir kendini bir misafir gibi hissettigi huzurun coktan kactigi evinin salonuna agir adimlarla ilerken buldu kendini..
daha once sevgi,saygi yada ismi konamayan uzun evliliklerdeki o sicak his veren sesten uzak bir tonlamayla
"-kahvaltini oraya koydum"
bunu duydugunda irkildi tekrar
soguk bir ruzgar gibi esen bu ses tonu bu emrivaki uyariyla ici urperdi .
o sesteki soguk esinti bir firtinaya donustu tum bedenini sardi..
insanlara guveni cok sarsilmisti.
gecen uzun yillarda.
yakin es dostla her karsilasma,
pespese hissedilen hayalkirikliklari dolayisiyla kactigi bir sey haline donusmustu kadim dostlar sahte arkadaslar.
her karsilasma bir eziyet her konusma bir yalnizlik hatirlaticisi her hatirlama anı,bir terkedilmislik hissi yaratiyordu
icinde.
bitmek bilmeyen alevin her defasinda harlanmasina engel olmuyordu.
genis bir cevreye sahipti eskiden, yalnizligi kabullenmesi imkansiz gibiydi bu yuzden.
ama eski tanidiklarla temas, ilac olmak yerine, yarayi deşen dikenler gibiydi kabuk tutan yaralari kaldiriyordu her seferinde.
yeni bir seyler,yine insanlar bulunmaliydi.
bunca yillik yasanmisligini, kendince cok zor sartlarda edindigi tecrubelerini, kahramanliklarini,iyi zamanlarini,basarilarini parlatabilecegi birseye ihtiyaci vardi.
belki herseye yeniden baslamaya ihtiyaci .
ama ne gucu kalmisti nede enerjisi.
kucuk bir umut yesertmeliydi icinde yoksa yasamak imkansizdi. lakin bir umutta yesertemiyordu icinde.
cocuklari uzaklasmis,eşi uzaklasmis, maddi hirslardan siyrilmis, erkek olmanin verdigi karsi cins uzerinden elde edilen zaferler yavanlasmisti.
ama bir insanin baska insana olan ihtiyaci kan emmekten vazgecmis bir emekli vampirin kana olan ozlemi gibi icten ice didikliyordu.
Bundan 5 sene once aman genc isi bu da neymis diye burun kivirdigi facebook bir nebze morfin oldu agriyan yaralara. Yalnizlik yatistiricisi,sitem etme duvari icte biriken cerehati boşaltmaya zehri akitmaya bir mecra oldu.
Butun kinler, nefretler, hayal kirikliklari, allaha havale etmeler, beddualar, icsel yakarisin klavyede ses buldugu ciglik olmaya başladi cogu zaman.
Zaman zamanda” teeee” eskilerden birini bulup facebookun derinliklerinde, yillar yillar once solmus heyecanlarda kesifler yaparak yalnizligini unutmaya cabaliyor ama bu cabanin ici,cer cop dolmus bir cerez tabaginda mucize aramak gibiydi.
fistik kabuklari arasinda badem bulmayi umarken bir kac dis kiracak kadar sert yarim kirik leblebiye denk gelen karsilasmalar kullerin arasinda ara sira citirdayarak ucusan kivilcimlar kadar ciliz bir citirdamayla yukselip havaya daha o anda sönuyordu.
Tabaktaki butun şamfistiklarini coktan tuketmisti uzun zaman önce.
zaten tek tük araya atilan kajunlari cooook once bitirmis,
burun buktugu findiklar ve tuzlu fistiklari teker teker harcamiş, tatsiz tuzsuz beyaz leblebileri tabagin sonuna dogru gomup simdi o cercop icinde bir umut aramaya dönüşmüş bir hayata hapsolmustu.
icindeki cocuk buzdolabinda abur cubur arayan bir yaramaz gibi kapagi her actiginda dolabin bos oldugunu unutup unutup bir umutla kapagi kendine cekip yuzune vuran soguk hava disinda bir sonuc bulamamaya aldirmadan tekrar tekrar deniyordu adeta.
umut nedense ölmüyor insan icinde.
bunu cok iyi biliyor ve inatla inkar etmekten vazgecmiyordu.
İci daha bir slklLdl.
onune bakti.
keyifsiz kahvaltisini bir gorevmis gibi bitirdi. Bir kahve icsemmi dedi. Ama alistigi sevdigi kadindan bunu istemek zul geldi.
belkide kahvalti gibi kahven hazir mutfaktan al cevabini duymak istemedi.
Yakin gozlugunu aradi.
Eskiye nazaran daha az titreyen el yordamiyla,bakmadan koltugun yanindaki fiskos sehpahada buldu yasli eller gozlukleri
koltukta duran,dune kadar o okumadan once acilmasi yasak olan gazetenin ozensizce okunup koltuga birakildigini farketti.
ne diyebilirdiki...
gunluk gazetelerden birini acti.
Hizlica goz gezdirdi.gundem agir gundem hukuksuz gundem perisan ulke coktan zivanadan cikmis aptallik hali bir virus gibi yayilmis sinmis korkutulmus bir halkin secime dogru gidisi ve bu surecte yasanan katliamlar ve harac mezat ulkenin soyuldugunun kanitlari suslenerek sanki halka hizmet yapiliyomus gibi evdeki yuzde elliye sindire sindire empoze eden herbiri yandas olmus gazetelerden biri elindeydi.
Aslinda bunu okumak istermiydi ama baska careside yoktu.
Ama bu konudada caresizdi,mevcut basin bundan ibaretti.
Mevcut siyasi partinin diktatore donusmus hirsiz liderinin yine bir adaletsizlige neden oldugunu okudu.
Sinirlendi kendi kendine bir kufur patlatti.
gozlugunu cikardi gazeteyle birlikte koltuga savurdu.
Eli kumandaya gitti istemsiz.
Bas barmagi kumanda da kanallar arasinda amacsizca ilerliyordu....35,36,37,38,39....
Kanalar hizli hizli degisirken bir anda durdu.
bir turizm acentesinin reklam spotuna takilmisti gozu.
gunes kum mavilikler yat turlari,karetta karettayla yuzen bir genc kiz, denize nazir yapilan bir yamac parasutu...
gozlerine bir gulumseme ve aci bir ozlem dogdu.
Oleceksemde orda olmeliyim.
Yaşli gözlerini bosluga sabitleyip icinde koca bir özlemle haykirdi.
“Fethiyeeeee”
Aykut Aruca
(denemeler 2016)
28 Kasım 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
SAGLAM MAGLUBIYET
SAĞLAM MALUBİYET 3 Ağustos 2014 31 aralık 2006 ……..19:00/21:00 su kuyusu nöbeti erzincan yılın son, bayramın ilk günü ve ben yine nöbet...

-
yirmi yaş kafası yol hikayesi Kaçıncı otostopumdu bilmiyorum.Aslında önemi de yok kaçıncı olduğunun ama anlatacağım olayın gerçekleşm...
-
1999 un ilk ayi bitmek uzereydi. O kadar yorgundumki. Halbuki daha 19 yasima yeni basmistim sanki emekliligi gelmis bir ihtiyar gibi bitki...
-
bugun 18 mart... canakkale... simdi oyle bir guc olsa elimde yada ne bileyim bir zaman makinasi belki.. binip gitsem. tarihin akisin...
-
AYAK IZLERI 2.BOLUM (deneme) 60 litre kapasiteli bir küvetin, arkasinda kopukler birakarak dakikada akan şaril şaril 5 litre suya karsi...
-
Kafe halleri vol 12. -Eee merhaba biz hesabimizi odemek istiyoruz. ☆buyrun kac numarali masada oturuyodunuz. -simdi soyle oldu. Biz g...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.