İnsan bünyesindeki tetiklenmesi en kolay duygudur öfke.
getirdiği anlık yakıcılığından, kötü olarak bellenmiş yada korkaklar tarafından dünden bugüne belletilmiş,korkulduğundan ötelenmiş bastırılmış,baskılanmış.
Baskılanması yönünde telkinler sayesinde insan içinde kimyası değiştirilmeye gayret edilmiş masum bir çocuğun canavara dönüştürülmesi gibi gelir bana hep.
Kötü diye kabul edilenin, dayanılmaz cazibesinden mi yoksa üstünde az düşünülerek sağlanmış saptamaların eseri telkinlerin bir toplum kuralına dönüşmesine duyduğum tepkiden mi bilinmez, öyle korkunç,çirkin veya tehlikeli gelmez bana.
belkide sırf bu inancım yüzünden öfke kontrolü için çokta çaba sarf etmedim.
Kendimi geliştirmek istediğim konular, davranış modelleri yöntemler oluşturmak için uğraşırken ÖFKEM hem bunun dışında kalmış olduğunu fark ettim.
Öfkeyi çok masum melek yada çıkarsız da görmedim ama çıkarını bile ifade etse saf,temiz ve daha açık net buldum.
Fark ettim ki bilerek yada bilmeyerek içimde birikmesine başka bir şeye dönüşmesine izin vermemeye harcamışım gayretimi.
Bir insanın öfkelenmiyor olmasını,bunu göstermemekte ki ustalığını hep daha tehlikeli hep daha yıkıcı buldum.
Çünkü öfke kabuğu şeffaftır,altındaki nedeni görmek hep daha kolaydır,iki yüzlü riyakar değildir,hesapçı değildir nettir.
İçte biriktirilen öfke gerekli anda dışarı çıkma fırsatını bulmadığında, öngörülen toplumsal baskılardan ve bodoslama öğretilerden nasibini aldıkça içte başka duygularla harmanlandığında insan içinde yakıcı bir dizi tahribata ve gereksiz hassasiyetlere yol açan kimyası değişik bir şeye dönüşür.
Birikimin yarattığı patlama, öfkenin anlık küçük patlamasının vereceği muhtemel zarardan daha yararlıdır. Birikimin yarattığı zarar, önce insanın içinde sonrada dışarıya anlamsız,geç kalınmış sakıncalı bir şeye dönüştüğü tecrübeyle sabittir.
yıllarca psikologların bahsettiği telkin ettiği öfke kontrolü öfkeni içine gömmek olmamalıdır, benim fikrime göre bu kontrol birikimin tazziğine izin vermeden bunu boşaltmaktan geçer. İçinden ona kadar saymak,susmak uzaklaşmak,sessiz bir çığlığı içinde yankılanmasına izin vermemektir.
Öfke kabuğu şeffaf olduğundan altında yatan neden ortadadır,işte bu yüzden öfke anında söylenen söze takılmak karşıdakinin kaçışı bu nedeni görmeme gayreti, öfkeye neden olan her neyse o nedeni yok sayma yavşaklığıdır.
Ortaya çıkan bu öteleme, kaçma davranışı yanında, anlık öfke çok daha masumdur. işte bu yüzden öfke hesapsız patlar öfke karşısında kaybedeceğini değil açık olarak ne istediğini belirten dürüst bir duygudur.Karşındakine bir acaba bırakmaz. Nasıl bir çelişkidir,toplumda dobra konuşan insan hep bir sempati görürken nasıl olurda insan içindeki en dobra duygunun baskılanmasını öngörmüş ve buna yönelmiştir anlam vermek mümkün değildir.
Öfke kötü bir niyetten de çıksa bilinen düşmandır. Bilinen düşmanın vereceği zarar her zaman önlem alınabilir korunabilir bir şeyken, gizlenmiş baskılanmış içe gömülmüş bir öfke karışımlı dönüşmüş başka bir şey, dost sandığın dibindeki düşmandır.
Şiddet, öfkenin dile gelmediği,gelemediği kirlenmiş,dönüşmüş,kimyası bozulmuş bir asittir.Öfkenin yaktığı şey bir kağıttır puuuf diye hemen yanar ve söner geride bıraktığı izi temizlemek güçlü bir nefesle kağıt küllerini uçururken, kimyası değiştirilmiş bir öfke, asit gibi geçmeyecek derin izler bırakır döküldüğü yerde.
saman alevi deyimi öfkeyi iyi tanımlar büyük ama kısa süreli bir alevdir, oysaki için için yanan kocaman bir ormanı yok eder,kontrol etmek nerdeyse imkansızdır.
şimdi nasıl dersin bana öfke kötüdür, zaten içinde var olan bir şeyi baskılayarak dönüştürmek mi iyidir ?
Öfke, mayınsız topraklar vaat eder. Bastığında sinsice bekleyen bir düşman değildir.
Öfke patlama noktaları belli bir yanardağ ağzıdır,bir gayzerdir, sınırı ,yeri bellidir. Yanardağ ağzında dolanıyorsan ve ayağın takılıp o lav denizine düşüyorsan aptalsındır.
Ama mayınlanmış bir kırda dolaşırken basarsan mağdursundur..
İnsanlar öfkelerini bastırırken gösterdiği erteleme susma uzaklaşmayı ötelemeyi, öfkesini ortaya çıkarmış insan karşısında saman alevi sönene kadar gösterse öfkenin zararını yok edecektir.biz genelde aksini yapar öfkemizi içimize gömer,öfkelenme doğallığı gösteren adama benzin dökeriz ve yine saf öfkenin altındaki nedeni görmek yerine benzinle onun kimyasını yine değiştiririz.içinizdeki çocuğu kaybetmeyin dedikleri şey neyse belkide bunun en başı öfkelerimizi baskılamamaktan gecer.
Bahsettiğim bütün nedenlerden dolayı
seviyorum uleeeeeen öfkemi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.