güçmüç hıhhh !
“Acımadı ki acımadı kiiiiiii” edasıyla
Bana ne yaparsa yapsın, karşısında dimdik ve güçlü olduğumu hissetmeye çalışıyorum her zaman
Hatta biraz (belki birazdan biraz daha fazla) böbürlenmişliğim bile olur içten içe zaman zaman
“HİÇ BİR ACI YIKAMAZ BENİ” gazı içimde patlamış santralden sızmış bir zehir sanki.
Sonradan içimde kansere dönüşecek Çernobil belki de…
Çooooook karakışlar gördüm yenilmedeeeeeen ama yara alarak
Her defasında daha bir gururla dinlenmedi mi acılı anlarda Sezenden “GEÇER”
Belki avaz avaz bazen de sessizce en derinden ve içten
“BU DA GEÇER NELER NELER GEÇMEDİ Kİ”
avuntusu yetişti koşar adım imdada
en içteki ezikliğe burukluğa merhem olmaya…!
Acı patlıcan oldum kimi zaman, üstüme düşen kırağıya inat.
Kimi zamanda, sanki marifetmiş gibi, öldürmeyen acılara sahiplendim sımsıkı sarılıp güçle kutsanacağım yalanına kendimi inandırarak…
Olmadık zamanlarda hortlayaıverdi acılar ve beraberinde getirdiği rahatsızlıklarını da peşine takarak.
Dillenmesin diye çok çaba gösterildi
Ama dillendiğinde salya sümük olmamak
ve tabiî ki yiğitliğe getirilmeyecek zevale inat …
her defasında güçlü ve mağrur maskesi takıldı sakince
için için yanarak.
Bunca çaba bunca bastırmışlığa rağmen kalabalıktan koro halinde
“SEN GÜÇLÜSÜN SANA BİŞEY OLMAZ”ı duymadın mı çoğu zaman…
şımarıkça belki de biraz utanarak
“BIKTIM BUNU DUYMAKTAN YORULDUM GÜÇLÜ OLMAKTAN “
Bunu derken bile içten içe okşadın egonu hatta cilalayarak.
Aslında ne taktığın maske kadar güçlüsün ne de görünmeye çalıştığın kadar kırılmaz.
Buna dense dense
“HAYAT ARSIZLIĞI”
denir. İşte hepsi bu kadar.
Mahallenin yaramaz iflah olmaz çocuğu vardır ya. Her şeye burnunu sokar bunun için sürekli dayak yer ama hiiiiç uslanmaz hani… ?
Bildiğin dayak arsızıdır.
Sinir eder karşısındakini gücünün yetmeyeceğini yiyeceği bir araba dolusu sopayı bile bile…
Öylede gururludur ki lanet, canı yanar kafası gözü patlar ama süper saklar ya canının yandığını
Dayak atanı sinir harbine sokar. Vurdukça siniri bozulur siniri bozuldukça daha sert vurur hani,
O vurdukça sinir bozucu duruşu ve gülüşüyle dimdik durur gıkı çıkmaz ya bizimkinin.
En sonunda dayak atan
“EEEEEEH YETER ELİMDE KALACAKSIN ŞİMDİ, GİT BELANI BAŞKA YERDE BUL” der
İşte böyle benimkisi
– güçlü olsaydın o kadar, daha anlayışlı olurdun ailene, çevrene ,arkadaşlarına..
Bozulmazdın bu kadar yaptıkları hatalara mükemmelliği yakıştırmak gereksinimin olmazdı ki onlara.
– Güçlü olsaydın gerçekten, seçici olmazdın bu kadar, istemezdin gerçek dostlar etrafında, yüzlerce sıradan arkadaş biriktirir kırılmazdın yanlışlara, doğal karşılayabilirdin tüm bencilliklerini
– Güçlü olsaydın cidden o kadar, neden bekleyesin hayatla en çetin mücadeleyi versin seninle gözünün nuru biricik aşkların
gerek var mıydı onunda güçlü olmasına. Destek olacak bir dayanak görmezdin ki, paylaşmazdın o kocaaaaa yüklerini sevdiğinin küçücük omuzlarına
– Zaten güçlü olsan o kadar yalpalamazdın ki hayatta ihtiyacında olmazdı ne güvenli ne de huzurlu bir omuza
– Yorulmak nedir bilemezdin ki ..! bu yüzden gerek te duymazdın varlığına susayıp soluklanmaya hasret duyduğun o kollara
Güçlüysen güçlüsüdür!
bu kadar zaaf, bu kadar beklentiyle olunmaz ki güçlü .
Ya beklentilerini feda edeceksin yada feragat edeceksin sözde gücünden.
yada itiraf edeceksin gerçeği yüzleşeceksin kendinle …yada diyeceksinki acımadı ki acımadıkiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Aykut Aruca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.